27 Nisan 2024 Cumartesi
Ana SayfaGündem HaberleriKonut kredilendirmesinde 'ilk ev' dönemi başlıyor

Konut kredilendirmesinde ‘ilk ev’ dönemi başlıyor

Satın alınacak evin yüzde 90’ını krediye bağlama devri bitti. İlk evden fazlası için ancak yüzde 22,5 oranında kredi çekilebilecek. Yüzde 90’a kadar kredi imkanı sadece ilk ev için geçerli olacak. Müteahhitler, konut üretiminde ilk defa ev sahibi olacakların şartlarını dikkate alacak.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) geçen hafta yaptığı ev kredisi düzenlemesi; inşaat sektörü oyuncularını, orta ve dar gelirli kesimlerin alabileceği konut üretimine yöneltecek. 24 Ağustos 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararla; ikinci evini alacaklar için kredi değer oranı yüzde 22,5 ile sınırlandırıldı. Bu durum, son yıllarda markalı konut üretimine ağırlık veren müteahhitlerin, ilk defa ev alacakların satın alabileceği konutlar üretmesini beraberinde getirecek. Gayrimenkul firmaları, üst segment yerine orta ve dar gelirli kesimlerin alabileceği konut üretimini hızlandıracak.

DAHA İSTİKRARLI BİR PİYASA OLUŞACAK

BDDK’nın yeni kararı ilk kez ev alacakları etkilemeyecek aksine bankalar bu müşterilere kredide öncelik tanıyacak. İlk kez ev alacaklara yönelik olan bu pozitif ayrımcılık müteahhitlerin üretecekleri konut segmentinde önemli bir değişiklik sağlayacak. Kredi imkanı gerçek ihtiyaç sahibine döneceği için ev sahipliği oranı yükselecek. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’de ev sahipliği oranı yüzde 60 düzeyinde bulunuyor. Geriye kalan yüzde 40’lık kesim ise kiracı konumunda.

Son yıllarda sosyal konut üretiminin yavaşlaması da ilk evini alacakların konuta erişim talebini iyice artırdı. Bu durumun piyasadan pay kapmak için gayrimenkul geliştiricilerinin fiyat olarak daha rahat erişilebilir konut üretimini artırması bekleniyor. BDDK tarafından alınan karara ilişkin Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan sektör temsilcileri, yeni dönemde orta ve dar gelirli müşterilerin alabileceği konut üretiminin öne çıkacağını ifade ediyor. Müteahhitler, ikinci evini alacaklara yönelik uygulanacak kısıtlamalar sayesinde daha istikrarlı bir piyasanın oluşabileceğine de dikkat çekiyor.

ŞARTLI ARSA TAHSİSİ ÖNERİSİ

Türkiye’de sosyal konut ihtiyacının her zaman yüksek olduğunu belirten Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, TOKİ’ye verilen imkanların özel sektöre de tanınmasıyla orta ve alt gelir grubuna yönelik konut üretiminin hızlanabileceğini söyledi. Asmalı, “TOKİ ve Emlak Konut, toplam üretilen konutların sadece yüzde 7-8’ini yapıyor. Yüzde 90’ın üzerinde bir konutu özel sektör üretiyor. Mutlaka kamunun yanına özel sektör de dahil edilmeli. Şartlı arsa tahsisi Türkiye’de konut sektörünün üretimini artırabilir. Çünkü, Türkiye’de her yıl 700-800 bin konuta ihtiyaç var. Şu anda üretilen konut sayısı 400-500 binlere düştü. Kamunun elindeki arsalar, şartlı tahsislerle özel sektöre ihale edilmeli. Özel sektörün elindeki bazı yerlere de sosyal konut yapmak şartıyla imar verilebilir. Özel sektörü işin içine katmadan devlet sosyal konuta tek başına yetemez” dedi.

MALİYET VE KREDİ SORUNU ÇÖZÜLÜRSE DAHA FAZLA ÜRETİRİZ

Fuzulev Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal ise erişilebilir konut üretimine yönelik olarak, “Devletin imara açabileceği, kentsel dönüşüme izin verdiği ve desteklediği yerlerle ilgili olarak, tabi ki maliyetlerde de düşüş yaşanırsa uygun fiyatlı konut üretimi mümkün olur. Kredi muslukları açılsın ki vatandaş konuta ulaşabilsin. Faizlerin bir şekilde sübvanse edilmesi lazım. Buna özel bankalar nasıl bakar bilmiyorum. Kamunun da bu konuda bir kaynak göstermesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu da özel sektörün sosyal konut yapabilmesi için inşaat maliyetlerinin iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Tellioğlu, “Arsa maliyeti Türkiye ortalamasında 2 milyon lirayı geçti. Üzerine bir tuğla koymadan 2 milyon lira gidiyor” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sizin İçin Seçtiklerimiz