28 Nisan 2024 Pazar
Ana SayfaGündem HaberleriKanal İstanbul'da son viraj! Proje ne durumda? Tüm detaylar!

Kanal İstanbul’da son viraj! Proje ne durumda? Tüm detaylar!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, “Kanal İstanbul Projesi’nde etüt proje çalışmalarını tamamlamak üzereyiz. Projeyle ilgili imar planı çalışmaları son aşamaya geldi.” dedi.

 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2019 bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, bakanlığın yaptığı yatırımlarla istihdama önemli katkı sağladıklarını, toplam istihdam sayısının 281 bine ulaştığını söyledi.

Bakanlığın 2019 bütçesinin, geçen yıla göre yüzde 26 arttığını dile getiren Turhan, karayollarının bütçesinde düşüş görüldüğünü, buradaki yüksek maliyetli yatırımları kamu özel iş birliğiyle yapmayı planladıklarını anlattı.

Turhan, dünyada ilk kez karayolu ve metroyu barındıran 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli’ni, 11 ayrı metro hattının entegre olmasıyla 6,5 milyon insanın kullanacağını vurguladı.

YHT ile 2009’da konforlu, hızlı ve modern tren yolculuğunu ülke nüfusunun yüzde 40’ına ulaştırdıklarına değinen Turhan, YHT ile bugüne kadar 44 milyon yolcunun taşındığını bildirdi.

Turhan, Tarihi İpek Yolu’nu, Demir İpek Yolu’na çevirdiklerini belirterek, geçen yıl işletmeye açılan bu koridorun, yük taşımacılığıyla ihracatçıya ve sanayiciye hizmete devam ettiğini söyledi.

Ayrılıkçeşme-Kazlıçeşme arasındaki 13,6 kilometre uzunluğunda ve 5 istasyondan oluşan Marmaray’ın 2013’te hizmete alındığını anımsatan Turhan, “Gebze-Pendik arası 20 kilometre, Pendik-Ayrılıkçeşme arası 24 kilometre, Kazlıçeşme-Halkalı arası 19 kilometre, çalışmalar devam ediyor. 2019 yılı başında bu kesimleri işletmeye açmayı hedefliyoruz.” bilgisini verdi.

Kanal İstanbul hızlanacak

İstanbul Havalimanı raylı sistem bağlantılarına da değinen Turhan, “Gayrettepe-İstanbul Havalimanı kesimi 37,5 kilometre ve 9 istasyondan ibaret olup yüzde 23’lük fiziki gerçekleşme sağlandı. Bu projeyi, 2019 sonunda tamamlamayı hedefliyoruz. İstanbul Havalimanı-Halkalı kesimi 27 kilometre ve 6 istasyondan ibaret. Bu kesimi de 2020’de tamamlamayı hedeflemekteyiz.” dedi.

Bakan Turhan, havacılıkta dünya ortalamasının 3 katına yakın büyümenin sürdürüldüğünün altını çizerek, 2023 vizyonu doğrultusunda havacılık sektöründeki faaliyetleri, uzay teknolojileri ayağını da kapsayacak şekilde genişlettiklerini söyledi.

Havalimanı sayısını yüzde 115, terminal kapasitesini yüzde 486, uçuş yollarını yüzde 59, uçak sayısını yüzde 219, koltuk kapasitesini yüzde 254, kargo kapasitesini yüzde 550, yurt dışı uçuş noktasını yüzde 427 arttırdıklarına işaret eden Turhan, bugün 7 merkezden 56 havalimanına uçmanın mümkün hale geldiğini bildirdi.

– Kanal İstanbul

Turhan, Kanal İstanbul Projesi’nin etüt proje çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu kaydederek, “Projeyle ilgili imar planı çalışmaları son aşamaya geldi. Projenin yapım ve işletmesine yönelik finansal model çalışmaları ile yapım ihale şartnamelerinin hazırlanmasına devam ediyoruz. Yap-İşlet-Devret modeliyle bu projeyi gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.

İstanbul’un marka değerini yükseltecek Kanal İstanbul Projesi içinde yapılacak lojistik merkez ile yat limanlarıyla İstanbul’un turizm ve ticaret potansiyelinin arttırılacağını vurgulayan Turhan, kente aynı zamanda çağdaş şehircilik uygulamalarıyla yeni yerleşim alanlarının kazandırılacağını söyledi.

– Adil kullanım kotası uygulaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, sunumunun ardından basın mensuplarının, “Adil kullanım kotasının 2019’da kaldırılıp kaldırılmayacağı” yönündeki soruları üzerine, “Elektronik haberleşmede, internette, iletişimde her gün büyük bir gelişme var. Bunlara hizmet vermek için altyapımızı iyileştirmeye çalışıyoruz. Mevzuatta da haksız olduğunu düşündüğümüz konulara ilişkin kapıları kapatmaya çalışıyoruz. İşin özü bu. Bunları belirli bir süre içerisinde, mevzuatını da oluşturarak uygulamaya koyacağız. 2019, 2019’un değişik dönemlerinde uygulamaya koyacağız.” ifadelerini kullandı.

Turhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2019 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, karşılıklı iletişimi önemsediğini belirterek, Türkiye’yi ilgilendiren her mesele için istişareyi fırsat kabul ettiklerini söyledi.

Ulaşım ve altyapı hizmetlerinin, hükümetin stratejik açıdan önem verdiği konuların başında geldiğini dile getiren Turhan, toplumun, devletin kalkınmışlığının, ulaşım ve altyapı yatırımlarından bağımsız düşünülemeyeceğini söyledi.

Bakanlık olarak sorumluluk alanlarına bu bilinçle yaklaştıklarını ifade eden Turhan, “Hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100. yılında ulaşım ve altyapı alanındaki hizmetleriyle dünya ile rekabet eden, müreffeh bir Türkiye.” diye konuştu.

Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alma hedefine ulaşabilmesi için Bakanlık olarak azim ve gayretle çalıştıklarına dikkati çeken Turhan, üstlendikleri görev ve sorumluklar çerçevesinde vatandaşın hayatını kolaylaştıracak, yaşam kalitesini yükseltecek dünyanın sayılı, büyük projelerini bir bir hayata geçirdiklerini vurguladı.

Turhan, Cumhuriyetin 95’inci kuruluş yıl dönümü olan 29 Ekim’de, milletin göğsünü kabartan dünyanın en büyük havalimanını açtıklarını belirterek, “İstikbalimizin mihenk taşı olacak bu ve benzeri eserleri, Türk mühendis ve işçilerimizin emek ve becerileriyle inşa ettik. Böylece daha güçlü bir şekilde Türkiye’yi yarınlara taşıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu projeleri hayata geçirirken sadece bütçe kaynaklarını değil, aynı zamanda alternatif finans modellerini kullanarak özel sektör kaynaklarını da ekonomiye kazandırdıklarını bildiren Turhan, bu sayede sektörleri rekabete açtıklarını ve yeni istihdam fırsatları oluşturduklarını kaydetti.

Ulaşım ve iletişim imkan ve ihtiyaçlarının sürekli değiştiği günümüz dünyasında Bakanlık olarak önemli roller üstlendiklerini anlatan Turhan, bu noktada ülkenin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarını fırsat olarak değerlendirip, tüm plan ve projeleri bu çerçevede yürüttüklerini ifade etti.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturunun tüm çalışmaların temel esası olduğunun altını çizen Turhan, ulaşımda, haberleşmede hayatı kolaylaştıracak yatırımları değişen ihtiyaçlara ve gelişen teknolojiye uygun biçimde gerçekleştirdiklerini belirtti.

– “Vatandaşların hayatını kolaylaştırıp kazaları azalttık”

Karayollarının ulaştırma ağının ana omurgasını oluşturduğunu ifade eden Turhan, şöyle devam etti: “Ülkemizin her köşesine ulaşımı sağlayan devlet ve il yollarında fiziki ve geometrik standartları yükselttik, akıllı ulaşım sistemlerini tesis ederek hizmet seviyesini ve trafik güvenliğini arttırdık. Bunun yanında özel önem verdiğimiz otoyol ve bölünmüş yollardaki çalışmalarımızla ülkenin ulusal ve uluslararası koridorlarını güçlendirdik. Bu sayede vatandaşların hayatını kolaylaştırıp kazaları azalttık. Seyahat mesafe ve sürelerinin kısalmasıyla önemli miktarda yakıt ve iş gücü tasarrufuyla ekonomiye katkı sağladık.”

Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra ihmal edilen demiryollarını geliştirmeyi ise yeniden devlet politikası haline getirdiklerini vurgulayan Turhan, ekonomiye katkı sağlayıcı demiryolu yatırımlarıyla, lojistik altyapı ve ve faaliyet alanlarını geliştirdiklerini bildirdi.

Turhan, taşımacılıkta demiryolu sektörünün payını ve kalitesini artırmak amacıyla demiryollarını serbestleştirerek rekabete açtıklarını anımsatarak, büyük şehirlerdeki trafik sıkışıklığını azaltacak projeler ürettiklerini söyledi.

– “Hava ulaşım ağını ülke geneline yaydık”

Havayolu taşımacılığını serbestleştirerek rekabete açtıklarına dikkati çeken Turhan, bunun neticesinde ucuzlayan bilet fiyatlarıyla havayolunu halkın yolu haline getirdiklerini, hava taşımacılığının gelişmesiyle hava ulaşım ağını ülke geneline yaydıklarını kaydetti.

Yurt dışında 300’den fazla uçuş noktasına erişerek bu ülkelerle turizm ve ticareti geliştirdikleri gibi iş insanlarına yeni ticari fırsatlar sağladıklarının altını çizen Turhan, milli havayolu şirketi THY’nin dünya markası haline getirdiklerini vurguladı.

Dünyanın en büyük hava ulaşım merkezlerinden biri olacak İstanbul Havalimanı ile marka değerinin katlanarak artacağına işaret eden Turhan, “İstanbul Havalimanı ayrıca, ülkemizi doğu-batı, kuzey-güney aksları arasında önemli bir transit merkezi haline getirecek.” dedi.

Turhan, havayolu taşımacılığıyla Türkiye’nin hava kargo alanında önemli bir avantaj elde ettiğini söyledi.

Geçmişte olduğu gibi gelecekte de denizlerin insanlığın vazgeçemeyeceği hayat alanı olduğu bilinciyle sektörü destekleyici birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anlatan Turhan, denizci ülke konumunun, Uluslararası Denizcilik Örgütü Konseyi yönetiminde yer alarak uluslararası alana taşıdıklarını bildirdi.

Denizlerin 7 gün 24 saat izlendiğini ve daha güvenli hale getirildiğini dile getiren Turhan, deniz kirliliğine hızlı ve etkin müdahale amacıyla tüm kıyılara hakim olacak Ulusal ve Bölgesel Acil Müdahale Merkezlerini kurduklarını ifade etti.

Bakanlık olarak vatandaşları daha iyi ulaşım altyapıları ile buluşturmanın yanı sıra çağımızda adeta temel ihtiyaçlar arasına girmiş olan haberleşme imkanlarını da geliştirdiklerine değinen Turhan, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen siber güvenlik altyapıları sayesinde, elektronik işlemlerin güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesini, vatandaşların dijital hizmetleri daha etkin ve verimli kullanmasını sağladıklarını söyledi.

Turhan, gerçekleştirdikleri çalışmalarla ülkenin her noktasını daha kısa sürede, daha ekonomik olarak ulaşılabilir ve erişilebilir hale getirdiklerini vurgulayarak, “Böylece her bölgede sosyal ve ekonomik kalkınmanın dengeli bir biçimde dağılımına katkı sağladık.” dedi.


Çevre Bakanı Murat Kurum ise geçtiğimiz ay Kanal İstanbul hakkında böyle konuşmuştu;

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Bolu Abant Tabiat Parkı’ndaki bir otelde düzenlenen “İmar Kanunu Kapsamında İmar Barışı ve Kentsel Dönüşüm” toplantısına, Bakan Kurum’un yanı sıra AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı Tahir Akyürek, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcıları, milletvekilleri, İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Kahramanmaraş büyükşehir belediye başkanları ile bazı ilçe belediye başkanları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Belediyeler Birliği temsilcileri ve Bakanlık yetkilileri katıldı.

Bakan Kurum, toplantının açılışında, İmar Kanunu, kentsel dönüşüm ve bakanlıkları bünyesinde yapılacak çalışmaları istişare etmek üzere bir araya geldiklerini söyledi.

Kurum, toplantının amacının, tüm belediye başkanlarıyla milletvekilleriyle sivil toplum örgütleriyle akademisyenlerle şehircilik anlamındaki çalışmaları gözden geçirmek, sahadaki çalışmaları masaya yatırmak, hataları bir daha tekrarlamamak ve şehirlerin geleceğini istişare etmek olduğunu bildirdi.

Bakanlığının 100 günlük eylem planı içinde belediyeleri ilgilendiren projeler hakkında bilgi veren Kurum, “Bakanlık olarak 100 günlük eylem planımız içerisinde Kanal İstanbul Projesi bizim için en önemli proje. Bu manada taşınmazların devrini yapıp İstanbul’da, Marmara’yı Karadeniz’e bağlayan 43 kilometre uzunluğundaki Kanal İstanbul Projesi için 1/100.000 ölçekli planlar, akabinde alt ölçekli planları yapıp uygulamanın, ihale uygulamasının netleşmesine müteakip süreci Bakanlığımız, Ulaştırma Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yürütecek. Aslolan bizim buradaki görevimiz arazileri, TOKİ üzerinden uygulayıcı kuruluşa bir şekilde planlayıp sürecini yürütmek. Bu da İstanbul için önemli bir proje olacak.” diye konuştu.

İkinci önemli projelerinin Millet Bahçeleri olduğunu aktaran Kurum, çok hızlı bir şekilde 100 günlük eylem planı içerisinde yer alan bahçelerin açılışını gerçekleştireceklerini ifade etti.

Bakan Kurum, TOKİ Başkanlığı’nın şehirlerdeki stadyum projelerini yaptığını ifade ederek, stadyum projelerinin hemen hemen hepsinin Millet Bahçesi’ne dönüştüğünü söyledi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Kurum, kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında da 17 bin konutu tamamlayacaklarını belirterek, “16 bin konutun temelini atacağız ve 18 bin 750 konut için de dönüşüm çalışmalarına başlayacağız. Diğer taraftan kamu konutlarının ekonomiye kazandırılması işi var. Bu da süreç için hem atıl diyeceğimiz, artık yıllardır konuştuğumuz lojmanların da satımını ilk etapta 5 bin, toplamda 50 bin olmak üzere lojmanların da satışını süreç içerisinde gerçekleştireceğiz.” ifadesini kullandı.

Bakanlık olarak dün açıkladıkları ve çiftçileri ilgilendiren projeden de bahseden Kurum, “Tarım arazileri, ecrimisil bedel üzerinden kiralanıyordu ve bu 218 bin çiftçimizi ilgilendiriyordu. 3 milyar 400 milyon metrekare hazine arazisini çiftçilerimize ecrimisil bedelinin yarısı üzerinden kiralamaya ilişkin süreci başlattık. Buradan da yaklaşık 218 bin çiftçimiz faydalanacak ve 10 yıl kiralayabiliyorlar. 10 yıl sonrasında da satın almak istemeleri halinde bu arazileri satın alabiliyorlar. Bu da bilhassa Anadolu’daki illerimizde çiftçilerimizi ilgilendiriyor ve aileleriyle birlikte 1 milyon kişiyi ilgilendiren bu çalışmayı başlatmış bulunuyoruz.” dedi.

Kurum, kamu kurumlarına tahsis edilen arazilerin değerlendirilmesi konusunun da öncelikli planları içinde olduğunu anlatarak, bunun da sürecini hemen hemen her ilde başlattıklarını, TOKİ’ye yaklaşık 3 milyon metrekareye yakın arazi devri gerçekleştirdiklerini aktardı.

‘GEREKSİZ GÖRÜLEBİLECEK İŞLER VARSA DURDURULMASINI İSTEYECEĞİZ’

Ekonomiye kazandırmak amacıyla 13 milyon kilometrekare tescil harici alanı tescilleyeceklerine değinen Kurum, şunları söyledi: “40 bin konut ve iş yeri hizmet binasının tamamlanması işimiz var. Diğer taraftan şehit aileleriyle harp vazife malulleri, dul, emekli ve yetimler için yine TOKİ projeleri devam ediyor. Bu süreçte de yine projelerimiz devam edecek. Bizim olmazsa olmaz projelerimiz bir kere yapılacak ama gereksiz görülecek işler varsa bunları da durdurmasını bileceğiz. Belediye başkanlarımızın da bu noktada işlerini gözden geçirmesinde fayda olduğunu düşünüyorum. Yine dar gelirli vatandaşlarımız için 15 bin 500 konutun satışı ve planını yaklaşık 15 bin 500 konutun da ihale sürecini yürütüyor olacağız.”

Bakan Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanan Emlak Bankası’nın da en kısa zamanda faaliyete başlayacağını belirterek, “Emlak Bankası’nın genel kurulunu yaptık. İnşallah süreçte, yıl sonuna kadar da banka kurulum sürecini tamamlayacağız. Hem gayrimenkul sektörüne hem de ülke ekonomisine katma değer sağlayacak bir banka olması yolunda hızlı bir çalışma sürdürüyoruz” dedi.

Tüm valiliklere yazdıkları yazılarla ulusal mekansal planların çıkartılması talimatını verdiklerini vurgulayan Kurum, “Bunu başlatmamız çok önemli. Şehirlerin hepsinin kendi içinde mekansal planlarını yapıp bize gönderdiklerinde tüm ülke adına bir mekansal planımız olur. Artık, bu yolu buradan mı yapmalıydık, bu fabrikayı buraya mı koymalıydık gibi konuları bizim de söylemiyor olduğumuz bir sürece girmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Boğaz’a alternatif!

Bakan Kurum, 100 günlük eylem planı içerisinde bakanlık olarak hayata geçirecekleri 39 eylemlerinin bulunduğunu anlattı. Kurum, bunların başında Kanal İstanbul’un geldiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

BOĞAZ’A ALTERNATİF OLACAK

“Bu proje dünya ölçeğinde bir proje olacak. Marmara Denizi ile Karadeniz’i bağlayan kanal, 43 kilometre uzunluğunda olacak ve bu kanalın iki tarafında örnek şehirler kuracağız. Bunu Güney Kore yaptı. Biz de İstanbul’a ülkemize bu tarihi mirasa yakışır örnek bir şehir kuracağız. Gerçekten şehircilik anlamında alt yapısıyla üst yapısıyla her şeyin içinde barındırıldığı bir şehir olması noktasında çalışmalarımız olacak. Bu proje aynı zamanda İstanbul Boğazı’na da alternatif bir proje olacak.” Millet Bahçeleri projesine değinen Kurum, buralardan her yaştan insanın yararlanabileceğini, sosyal yaşam alanlarının bulunduğu sağlıklı yaşam ve sporla ilgili her türlü projenin içinde yer alacağını söyledi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sizin İçin Seçtiklerimiz