“SANAYİCİNİN DEPREM VE ÜRETİM KAYGISINI
ANCAK ‘GÜVENLİ VE TEKNOLOJİK TİCARETHANELER’LE ÇÖZEBİLİRİZ!”
İstanbul Avrupa Yakası’nda İkitelli’den Beylikdüzü’ne, Anadolu Yakası’nda Dudullu’dan Tuzla’ya kadar faaliyette olan 8 OSB’de bugün yüz binlerce kişi çalıştığını kaydeden Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, “Çoğu 40-50 yıllık binalardan oluşan bu merkezlerde olası bir depremde ticari hayatın felce uğramaması ve can kaybı yaşanmaması için sanayi yapılarını acil olarak dönüştürmeliyiz” dedi. Dönüşüme Ticarethane projeleriyle önderlik ettiklerini belirten Dinçel, 4’üncüsünü Dudullu’da hayata geçirdikleri ‘Ticarethane’lerin dayanıklılığı, yüksek kapasitesi, modern üretim donanımları ve yeşil bina sertifikalarıyla deprem dirençli olduğunu kaydetti
Gerçekleştirdiği pek çok konut, ofis, alışveriş, yaşam merkezi, üretim ve lojistik tesisi ile gayrimenkul sektörüne 27 yıldır yön veren Akyapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, İstanbul’da konutta yapılması gereken dönüşümün sanayi yapılarında da acil olarak gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan; İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ ve Bursa gibi sanayinin kalbi kentlerde 50’nin üzerinde organize sanayi bölgesi (OSB) bulunduğunu hatırlatan Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, “Avrupa Yakası’nda İkitelli’den Beylikdüzü’ne, Anadolu Yakası’nda ise Dudullu’dan Tuzla’ya kadar İstanbul’da toplam yaklaşık 15 milyon metrekarelik alanda faaliyette olan ve bugün firmaların neredeyse tam doluluk oranıyla çalıştığı 8 OSB’de yüz binlerce kişi istihdam ediliyor. Ülkemizde mevcut sanayi alanlarının en belirgin özelliği, binalarının 40- 50 yıl öncesinin ihtiyaçları gözetilerek yapılmış olmaları. Olası bir depremde can kaybının çoğalmaması, ticari hayatın felce uğramaması ve Türkiye’nin en büyük 500 kuruluşları listesine giren en önemli üretim merkezlerinin yara alarak ekonomimizin olumsuz etkilenmemesi için depremden en çok etkilenecek İstanbul’da sanayi yapılarının dönüşümü şart” değerlendirmesini yaptı.
İSTANBUL 15 MİLYONDAN FAZLA NÜFUSUYLA TİCARİ HAYATIN CAN DAMARI
Konunun ekonomi için de hayati bir önem taşıdığına dikkat çeken Dinçel, “700 binden fazla konut ve benzeri yapının dönüştürmenin şart olduğu İstanbul’da bunların önemli bir bölümü de işyeri olarak kullanılan alanlar. Bu kapsamda yerleşim yerlerinde, sanayi sitelerinde, üretim bölgelerinde on binlerce işyerinin dönüşmesi gerekiyor. Özellikle İstanbul, 15 milyondan fazla nüfusuyla sadece yaşam değil ticari hayat açısından da ülkemizin can damarı” dedi.
Nitelikli ve deprem dirençli yapı dönüşümünde gayrimenkul üreticilerinin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çeken Dinçel, “Gayrimenkul sektörünün gelişmesi için yeni üretime olduğu kadar, hayatı tehdit eden yapıları yenilemeye duyulan ihtiyaç da çok büyük. 27 yıldır konut, villa, ofis, iş, alışveriş ve yaşam merkezi, sanayi ve lojistik merkezleri gibi gayrimenkulün her alanında ürettiğimiz projelerle toplam 4,5 milyon metrekarenin üzerinde inşaat alanına ulaştık. Dayanıklı ve nitelikli proje üretme çıtamızı ise 2023 yılında teslim ettiğimiz Türkiye’nin ‘deprem izolatörlü ilk toplu konut projesi’ olan Mavera Comfort ile zirveye taşıdık. Sanayi yapıları alandaki dönüşüme ise ‘Yüksek standartlı sanayi merkezleri’ olarak adlandırdığımız Ticarethane Hadımköy, Ticarethane Başakşehir, Ticarethane Metkap ve Ticarethane Dudullu projeleri ile önderlik ediyoruz” diye konuştu.