17 Mayıs 2024 Cuma
Ana SayfaGüncel Emlak HaberleriBakan Kurum'dan Kanal İstanbul Projesi ÇED Raporu Açıklaması

Bakan Kurum’dan Kanal İstanbul Projesi ÇED Raporu Açıklaması

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum,Kanal İstanbul projesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.Kanal İstanbul hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Kurum”Son şeklini verdiğimiz ÇED raporu bakanlığımıza sunuldu. Bakanlığımız da son şeklini tamamladı ve askıda ilan ettik. 10 gün boyunca görüşe açtık”dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bugün Kanal İstanbul projesi ÇED raporu hakkında açıklamalarda bulundu.Bakan Kurum,”ÇED raporu bakanlığımıza sunuldu.Bakanlığımız son şeklini tamamladı ve askıda ilan ettik.10 gün boyunca görüşe açtık”dedi.Nihai ÇED raporumuz da itirazların değerlendirilmesiyle birlikte sağlamış olacağız. ÇED başvuru dosyası 20 Şubat 2018 tarihinde, yaklaşık 2 yıl önce bakanlığımıza sunuldu.ÇED sürecimizde çevre hassasiyetini en üst düzeyde tutarak İstanbul’un, ekolojik dengesine tamamen koruma eksenli bir bakışla yaklaştık ve tüm detayları bu hassasiyet üzerinden değerlendirdik”dedi.

Bakan Kurum,”Bu ÇED süreci Türkiye’nin en geniş katılımlı şeffaf süreçlerinden biri olmuştur. Projenin özellikle son haftalarda; mimarımızdan mühendisimize, esnafımızdan gazetecilerimize, işçimizden memurumuza, kurumlarımızdan belediyelerimize ülkemizin tüm kesimleri tarafından konuşuluyor, tartışılıyor olması bizleri son derece mutlu ediyor”dedi.

“İstanbul Boğazı’ndan 1930’lu yıllarda günde 2 gemi geçerken bugün 150 gemi geçiyor”
Bakan Murat Kurum, İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi sayılarıyla ilgili olarak “Bugün İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi sayılarına baktığımızda Panama Kanalı’nın dört katı, Süveyş Kanalı’nın üç katı yoğunluğunda deniz trafiğine sahiptir. 1930’lu yıllarda Boğazlardan günde 2 gemi geçiyordu, şu anda İstanbul Boğazı’ndan günlük ortalama 150 gemi geçiyor. Yılda ortalama 50 bin gemi geçiyor. Teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi, tehlikeli maddeleri taşıyan gemi geçişlerinin artması sebebiyle dünya mirası İstanbulumuz üzerinde büyük bir baskı ve tehdit oluşmuş durumdadır”dedi.

“Kanal İstanbul projesi için 5 güzergah belirledik”
Bakan Kurum,Kanal İstanbul Projesi güzergahı için “Çok geniş katılımlı araştırma ve istişareler sonucunda; 5 adet alternatif güzergâh belirlendi, güzergâhlar birbirleriyle kıyaslandı.Alternatif güzergâhlara ait koridorlar mevcut veriler ışığında genel,ekonomik, teknik ve çevresel etkileri açılarından mukayese edildi.Yapılan çalışmalar sonucunda Küçükçekmece Gölü’nden başlayarak Karadeniz’e ulaşan alternatif güzergâhın, “Kanal İstanbul Projesi” için en uygun güzergâh olduğu belirlenmiştir. Belirlenen bu güzergâh doğrultusunda Temmuz 2017’de etüt-proje işi ihalesine çıkılmış ve gerekli işlemlerin tamamlanması ile 8 Ağustos 2017 tarihinde işe başlanmıştır”dedi.

“İstanbul’un su kaybı yaşayacağı iddiası kesinlikle bilimsel değildir,gerçek dışıdır”
Bakan Kurum, Kanal İstanbul’un, İstanbul’a susuzluk getireceğini iddiaalarına karşılık yaptığı açıklamada,”İstanbul, sonsuza kadar yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kaybedecek.” diyenleri görüyoruz.İstanbul’un su kaybı yaşayacağı iddiası kesinlikle bilimsel değildir,gerçek dışıdır.Kanal İstanbul Projesi Terkos Gölü’nün yakın koruma alanına girmemektedir.Gölün mevcut verimi yılda 133,9 milyon metreküp.Kanal İstanbul’la birlikte gölün verimi yılda 2,7 milyon metreküp düşecek.Bunun İstanbul geneline etkisi yok denecek kadar az, sadece binde 2,5.Sazlıdere Barajı’nın yüzde 61’i Kanal içinde kalacak, ancak kalan yüzde 39’luk kısmı koruyacağız. Buradaki su kaybının; İstanbul geneline etkisi yüzde 2,8 seviyesinde”dedi.Kurum,”Melen projesi tamamlandığında İstanbul’a 1,1 milyar metreküp su sağlanacak. Hamzalı, Pirinççi, Karmandere barajları da İstanbul’un su ihtiyacını sağlayacaktır. Su geçirimi olmaması için kanalın yüzeyini özel bir maddeyle kaplıyoruz. Yeraltı suları ve Terkos’a yönelik iddialar gerçek dışıdır. Karadeniz’e yapılacak dolgu alanıyla Karadeniz ve Terkos arasına koruyucu bir alan yapıyoruz. İstanbul’un su ihtiyacına çok daha fazlasını ekleyerek bunu güvence altına alıyoruz”dedi..

Bakan Kurum,”Kanal İstanbul Projesinde Kot farkından dolayı Terkos’a dair bir sızıntı veya yeraltı suyu şişmesi beklemiyoruz. Fakat yine de yer altı su rezervlerimizin ve Terkos’un deniz suyundan etkilenmemesi için kanalın yüzeyini geçirimsiz özel bir malzemeyle kaplayacağız. Ayrıca biz Terkos’un bırakın suyunun gitmesini, Karadeniz kıyısına yapacağımız dolgu alanıyla, Karadeniz’le Terkos arasına adeta bir koruyucu hat yapıyoruz. İstanbul’un su ihtiyacı 1 milyar metreküptür. Biz çok daha fazlasını da ekleyerek; su ihtiyacını tamamen güvence altına alıyoruz. 21 metre derinliğinde bir kanalın; 20 km ve 7 km. derinlikteki bir fay hattını tetiklemesini iddia etmek, hakikaten bilimsellikten uzak bir söylemdir”dedi.

“Kanal İstanbul Projesini sadece depreme değil tsunami riskine dair ÇED Raporu hazırladık”
ÇED sürecinde, sadece deprem değil tsunami riskine dair raporlar hazırladık. Kanalın geçeceği alana dair, limanlara ve inşa edilecek binalara, bu yapılarda kullanılacak malzemelere dair her türlü felaket senaryosuna uygun yapılaşma standartları getirdik. Kanalın bir depremden nasıl etkileneceğini görmek için; normalde 145 ve 475 yıl geriye gidilerek yapılan similasyonlar yerine, tam 2475 yıldır tekrarlanan depremleri baz alarak testler gerçekleştirdik. Bir diğer gerçek dışı iddia da; “Küçükçekmece Gölü kıyısında yer alan Bathenoa Antik Kenti, Yarımburgaz Mağaraları proje tarafından yutulacak.” iddiasıdır. Bu iddia da tamamen asılsızdır. Kanal İstanbul’un, Bathenoa Antik Kenti ve Yarımburgaz Mağaraları ile herhangi bir ilgisi yoktur. Bathenoa Antik Kenti, Yarımburgaz Mağaraları Kanal inşaat çalışma alanının dışındadır.

“Kanal İstanbul İnşaatından 1,15 milyar metreküp hafriyat çıkacak”
Bakan Kurum Kanal İstanbul inşaatından çıkacak hafriyatla ilgili olarak”Kanal inşaatından çıkacak hafriyatın 2 milyar metreküpe ulaşacak, İstanbul’un yıllık hafriyat hazmetme kapasitesi 40 milyon metreküptür” ifadesi de gerçek dışıdır. Yaptığımız kazı dolgu hesaplamaları sonucunda Kanal inşaatı nedeniyle çıkacak hafriyat miktarı 1,15 milyar metreküptür. Bu hafriyatın depolanacağı yerler İstanbul’un mevcut hafriyat döküm sahaları değildir. Kent içinde yapılacak diğer hafriyat alanları ile herhangi bir ilişkisi bulunmayacaktır. Konveyörler, araçlar, iş makinaları ve hafriyat kamyonları ise kanalın iki yanından yüklerini alacak ve Karadeniz kıyısında belirlediğimiz alana dökümlerini yapacaklar. ÇED’de bu konuda bir nüans ortaya koyduk. Trafikle ilgili proje kurallarına uyulmaması durumunda ortaya çıkabilecek risklerin önlenmesi için hem yatırımcı firma bir takip yapacak, hem de bu yatırımcı anlık olarak izlenecek”dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sizin İçin Seçtiklerimiz